sepet

sepet
波́
1́
is.
1. 篮, 篓, 筐, 箩, 匾: \sepet köprü 土石筐垒成的桥 \sepet örgü çardak 藤架 bagaj \sepeti 行李架 balon \sepeti 热气球吊篮, 悬篮, 吊舱 büyük terazi \sepet (捕甲壳类水生动物的)柳条笼, 铅丝笼 dikiş \sepeti 针线笸箩 evrak \sepeti 邮政专用信箱; 收件箱, 收信箱 huni \sepet 漏斗形大鱼网 kağıt \sepeti 字纸篓
2. 捕鱼篓
3. 球篮: \sepete atış 体́ 投篮
4. 车身, 车体, 车厢; 车斗, 边斗
2́
s.
1. 一篮, 一篓, 一筐, 一箩, 一匾: bir \sepet elma 一筐苹果
2. 编制的, 用细条编制的: \sepet beşik 柳条编制的摇篮 \sepet bezek 花篮饰 \sepet sandığı 柳条箱, 板条箱
◇ -e \sepet havası çalmak 辞退, 解雇: Patron, işe geç gelmeyi alışkanlık hâline getirenlere sepet havası çalmış. 老板把那些总是上班迟到的人给开除了。-e \sepet havası vurmak 辞退, 解雇 \sepet kafalı 傻瓜 \sepet örene çöp vermek 助纣为虐 \sepet sargı 电́ 菱形绕阻 \sepeti çalıştırmak 动脑筋, 想办法 \sepette pamuğu olmamak 无知, 愚笨 \sepette pamuk 谑́ 学识, 知识

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • šepet — interj. kartojant nusakomas valymas šepečiu: ^ Šepet šepet šepetys tau subinę išbadys Sd …   Dictionary of the Lithuanian Language

  • sèpet — m 〈G mn sȅpētā〉 reg. koš od šiblja koji se nosi na leđima ✧ {{001f}}tur. ← perz …   Veliki rječnik hrvatskoga jezika

  • sepet — sèpet m <G mn sȅpētā> DEFINICIJA reg. koš od šiblja koji se nosi na leđima ETIMOLOGIJA tur. ← perz. seped …   Hrvatski jezični portal

  • sepet — is., Far. seped 1) Saz, kamış veya ince dallardan örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap 2) sf. Bu kabın aldığı ölçüde Bir sepet elma. 3) sf. Bu kap biçiminde örülerek yapılmış Sepet sandık. Sepet… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Sepet — Infobox Film name = Sepet image size = 200px caption = Sepet film poster director = Yasmin Ahmad producer = Rosnah Kassim Elyna Shukri writer = Yasmin Ahmad starring = Ng Choo Seong as Jason Sharifah Amani as Orked Linus Chung as Keong Harith… …   Wikipedia

  • šepèt — éta m (ȅ ẹ) glagolnik od šepetati: pogovor je prešel v nerazločen šepet; skrivnosten šepet / šepet morja / govoriti s šepetom …   Slovar slovenskega knjižnega jezika

  • sepet sandık — is., ğı Sepet gibi, ince dallardan örülmüş ve çoğu meşin ile kaplanmış sandık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sepet havası çalmak — argo 1) (birine) işinden çıkarmak, sepetlemek Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı. M. Ş. Esendal 2) (birine) yanından uzaklaştırmak, gitmesini sağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • SEPET — extracorporeal blood purification device …   Medical dictionary

  • SEPET — • extracorporeal blood purification device …   Dictionary of medical acronyms & abbreviations

  • sepet — tezgere …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
… Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”